Yüzde yüzünü. Ya da yüzde üçünü. Genelde beynimizin
yüzde 10'unu kullandığımız söylenir. Bu genelde geri kalan yüzde 90'ı da
kullanabilsek ne olacağı tartışmasına neden olur.
Aslında insan beyninin
tamamı zaman zaman da olsa kullanılır. Diğer yandan New York Üniversitesi
Sinirsel Bilimler Merkezi'nden Peter Lennie'nin yakın zamanlarda yazdığı bir
makale, beynin ideal olarak nöronların yüzde üçünden fazlasını aynı anda
çalıştırmaması gerektiğini, aksi halde kullanılan her bir nöronu düzeltmek için,
beynin karşılayabileceğinden çok daha büyük bir enerjiye ihtiyaç duyduğunu
belirtmektedir.
Merkezi sinir sistemi beyin ve omurilikten oluşur ve iki
tür hücreden meydana gelir: Nöronlar ve glia hücreleri.
Nöronlar temel
bilgi işleyicileridir, aralarında veri alışverişi yaparlar. Veriler dal benzeri
dendritler aracılığıyla alınır ve kablo benzeri aksonlarla verilir.
Her
bir nöronda 10.000'e kadar dendrit olabilir fakat sadece bir akson vardır.
Akson, küçük bir nöron hücresinden binlerce kat daha uzun olabilir. Zürafalarda
bulunan en uzun akson hücresi 4,5 metre uzunluğundadır.
Sinapslar, akson
ve dendritler arasındaki elektrik itkisinin kimyasal sinyallere çevrildiği geçiş
yerleridir. Sinapslar elektrik düğmeleri gibidir, bir nöronu diğerine bağlayarak
beyni bir iletişim ağına dönüştürürler.
Glia hücreleri beynin yapısal
çerçevesini oluşturur, nöronlan idare ederek temizlik işlevi görür ve nöronlar
öldükten sonra kalıntıları temizler. Beyinde nöronların elli katı kadar glia
vardır.
Tek bir insan beyninde yaklaşık:
5 000 000 km
akson,
1.000.000.000.000.000 (bir katrilyon) sinaps
200 milyar
kadar nöron vardır.
Eğer nöronlar dışarıda yan yana yayılsalar 25.000 m²,
yani bir futbol sahasının dört katını kaplarlar.
Beyin içinde bilgi
alışverişi yollarının sayısı dünyadaki atom sayısından daha fazladır. Bu muazzam
potansiyelle, beynimizin kaçta kaçını kullanırsak kullanalım hepimiz tabii biraz
daha iyisini yapabiliriz.
Sende Bir Yorum Yap